CORRIGER LES PAROLES

Paroles : Madenciden

İndim maden ocağına, kara elmas diyarına
Yeryüzü sıcak olsun diye dost
Yıllar boyu kazma salladım suskunca bu zindanda
Çocuklarım gülsün diye dost
Oysa bizim evde gülen yok

Yürü derler, yürü derler, açlığa yürü derler
Kara elmas tabut olmuş, "Gerekirse ölün" derler
Günü gelir, utanmadan "Ağlaşana gülün" derler
Yalanlara artık sabrım yok
Yürü derler, yürü derler, açlığa yürü derler
Kara elmas tabut olmuş, "Gerekirse ölün" derler
Günü gelir, utanmadan "Ağlaşana gülün" derler
Yalanlara artık sabrım yok

Bugün maden ocağına, kara elmas diyarına
İnmedik selam olsun sana dost
Ölеsiye ışık hasretiyle solmuş bu yüzlеre
Grev grev güneş doğmuş dost
Artık kaybedecek birşey yok
Ölesiye ışık hasretiyle solmuş bu yüzlere
Grev grev güneş doğmuş dost
Artık kaybedecek birşey yok

Yeraltında ezilenler, yeryüzüne seslenirler
"Madenler bizim!" derler, "Gerekirse ölüm" derler!
"Günü geldi grev!" derler
Günü geldi grev!" derler dost
Artık kaybedecek bir şey yok
Yeraltında ezilenler, yeryüzüne seslenirler
"Madenler bizim!" derler, "Gerekirse ölüm" derler!
"Günü geldi, grev!" derler
"Günü geldi, grev!" derler dost
Artık kaybedecek bir şey yok

Yerin derinliklerinden geldiler
Ellerinde susmak bilmeyen bir yeraltı güneşiyle
Ne kadar diplere bastırılsa
O kadar boğulmak bilmez yankısıyla yüreklerinin
Ağır ağır geldiler...
Sonra her gün geldiler, artarak geldiler
Kadınları, çocukları ve alkışlarıyla
Yoğurt mayalar gibi geldiler
Pişkin ekmekleri bölüp de paylaşır gibi
Su gibi, ateş gibi
Her gün yeni ağızlar eklendi ağızlarına
Yeni yollarla tanıştı ayakları
Her gün yeni kabuklar çatladı
Yeni kulaklar işitmeye başladı söylediklerini
Bir kent oldular sonunda
Ve adını değiştirdiler ülkenin